Tenerife’den selam!
Bugün üçüncü yılını kutladığım bir şeyler olduğunu fark ettim, hem de biraz tesadüfen. Ben olanları yazarken, 2012 aralık ve 2015 aralık arasındaki 7 farkı bulmayı size bırakıyorum.
Üç sene önce bu zamanlar…
Granada’da erasmusum başlayalı iki ay olmuş; heves edip, Ryanair’in ekonomik biletleri sayesinde bilinçli bilinçsiz planlar yapmaya başlamıştım. Özellikle aralık ayını çok net hatırlarım, çünkü kışın ortasında yaz mevsimi yaşama deneyimim ilk kez o aralıkta başlamıştı. Aralık başı 2 günlüğüne Marakeş’e, sonlarına doğru da yine birkaç günlüğüne kanarya adalarına (Lanzarote) gitmiştim.
Genelde gezilerinde avrupa dışına çıkamadığı için üzülen ben, afrikaya doğru ucundan da olsa açıldıkça biraz rahatlamıştımJ
Bu güzel şehirlere de fazla zaman ayıramadığım için üzülmüş, tekrar gelmeye söz vermiştim.
İşin ilginç yanı, üç yıl sonra yine Erasmus yaparken (bu kez Münih’te!), yine aralıkta kendimi güzel bir kanarya adasında buldum. Bu birinci tekrar!
İkincisi, yine aralık bitmeden Fas’a doğru gidecek planlar yaparken buluyorum kendimi. Bu kez başka başka şehirlerini de görmeye…
Ve üçüncüsü… Yine uzun süre sonra hadi yazayım diye bloğuma giriş yaptığımda gördüm ki, bugün, tam olarak üç yıl önce bloğumu açtığım günmüş! Nice gezmeli, yazmalı yıllara!
Sanırım Afrika’nın kuzey kıyılarında aralık ayında beni çağıran ve bloğumu canlandıran bir şeyler var, ya da bunlar hep güneş =)
Şimdi, Tenerife’deki villamda (!), dünya tatlısı italyan şef agusto’dan yemek üzerine bir şeyler öğrenmeye devam etmeye gidiyorum. Hepsini yavaş yavaş detaylı anlatacağım.